GizemceKeşiflerTravel & Food

Roma Yemek Notları

Dikkat… Bu yazı bol makarna, pizza, dondurma, tiramisu ve denenmiş diğer tüm İtalyan lezzetlerini içerir. Eğer diyetteyseniz ya da başlamaya niyetiniz varsa daha fazla devam etmemenizi öneririm.

“Aman ya bir daha mı geleceğiz dünyaya?” “Yürürken yakıyoruzdur biz bu yediklerimizi.” gibi gibi avutma cümleleri ile bir yedim bir yedim ki sormayın gitsin. Siz boşverin bu avutma cümlelerini de Roma’ya kadar gitmişken ötesini berisini düşünmeden kendinizi karbonhidratın minnoş kollarına bırakınız. (Konu yemek olunca nasıl da afili cümleler kurmayı başardım, görüyor musunuz?)

Roma mideye hitap ettiği gibi göze de hitap eden bir şehir. 4 gün boyunca gezdiğim tüm noktalara buradan ulaşabilirsiniz.

Gelelim Roma’daki yemek deneyimlerimize. Öncelikle gezi rehberinde de belirttiğim gibi Roma’ya gidiyorsanız uzun kuyruklar beklemeyi göze almanız gerekiyor. Maalesef restoranlar da buna dahil. Hemen hepsi anlaşmış gibi rezervasyon kabul etmeyip tüm misafirlerini kuyrukta bekletiyorlar. (Bence düşünceli, kibar olarak bildiğimiz İtalyanlar’a hiç yakışmayan bir durumdu.) Özellikle açken beklenen o sıralar insanı gerçekten çok zorluyor. Son gün aklımıza gelen minik ama etkili bir tüyoyu hemen sizinle paylaşmak istiyorum. Akşam yemekleri için bekleyeceğiniz kuyruğa giderken yanınıza minik bir atıştırmalık almak (cannoli muhteşem olur mesela). En az 20-30 dakika bekleyeceğiniz için o atıştırmalık size ilaç gibi gelecek emin olun.

Restoranlarda yiyeceğiniz akşam yemekleri haricinde ayaküstü atıştırmaya hazır olun çünkü özellikle Roma’da oturarak kahvaltı yapmak ayakta yemekten daha pahalıya geliyor. Doğru okudunuz! Eğer oturarak yemek isterseniz daha fazla ödüyorsunuz. Kasada size yönetilecek “burada mı, paket mi?” sorusunun yanıtını vermeden önce fiyatlara dikkatli bakmanızı öneririm. Neredeyse yarı yarıya fark olduğu için biz kahvaltılarımızın hepsini ayakta hızlıca yaptık. Zaten İtalyan kültüründe uzun kahvaltılar olmadığı biliyorsunuzdur. Genelde kahve ve yanında bir parça tatlı atıştırmalık ile yapıyorlar kahvaltılarını. Ayakta tercih edenler için genelde sandalyesiz bistro masaları oluyor kafe/barların, orada yiyorsunuz. Bar olarak özellikle belirtmek istedim çünkü akşam bar olarak hizmet veren çoğu yer sabah kahvaltı da yapıyor. Zaten hepsinde mutlaka kahve makinası var. Çünkü İtalyanlar günün her saatinde espresso içebiliyor. Bizim Türk kahvesi mantığı gibi düşünebilirsiniz. Kahvaltı dışındaki dilim pizza, dondurma, tiramisu gibi atıştırmalık satan yerlerde de masa olmuyor genelde. Alıp elde dolaşarak ya da meydanlara oturarak yiyorsunuz.

Instagram’da paylaştığım anlık hikayelerde de bunun gibi bir çok tüyo yer alıyor. Göz atmak isteyenler için Roma hikayelerimi üç seri olarak profilimde öne çıkardım. Buraya tıklayarak profilime ulaşabilir, öne çıkardığım hikayelerden detaylara bakabilirsiniz.

1.İtalya’da Ne Yenir?

17 günlük italya gezimizin son şehri Roma olduğu için buraya gelene kadar hemen her İtalyan lezzetini denemiştik (Spaghetti carbonara hariç). Ama bu demek değil ki burada yeniden yemedik. 🙂 İtinayla belki daha da güzelini yapmışlardır diye çoğunu yeniden burada da denedik. Roma’da nerede ne yemeliyiz, en çok hangisini sevdim vs konularına geçmeden bir kaç temel yiyecek isimlerini ve genel bilgilendirmelerini bilmenizde fayda var bence. Öncelikle tatlılardan başlayalım. Kahvaltıda kruvasan benzeri olan cornetti çok tercih ediliyor. Hemen her kahvaltı noktasında göreceksiniz. Kruvasan gibi görünen bu hamur işinin içini en güzel kremalarıyla dolduruyorlar. Özellikle fıstıklı kremaları hemen her yediğimiz yerde çok başarılıydı.
Bir diğer meşhur İtalyan lezzeti de cannoli. Dışında çıtır bir hamur içinde de sevdiğiniz bir dolgu. Orjinalinde peynir yer alıyor ama bir çok yerde içine fıstıklı, kakaolu ya da vanilyalı gibi dolgulardan dolduruyorlar. Bunu da yine kahvaltıda ya da atıştırmalık olarak değerlendirebilirsiniz.
İtalya genelinde yediğim tüm tiramisuları çok beğendim. Kekli, kurabiyeli, kedi dilli hiç farketmeksizin hepsi çok lezzetliydi. Kurabiyeli olanları ayrı bir sevdim ama hepsinin kreması kendine has mükemmellikteydi. O yüzde “alt tarafı tiramisu, her yerde yerim” diye düşünmeyin, mutlaka deneyin.


Sadece Roma’da gördüğümüz bir tatlı olan maritozzo var sırada. İtalya’da geçen izlediğim tüm filmlerde istisnasız herkes bu tatlıdan denediği için tadını inanılmaz merak ediyordum. Her denediğim yerde içindeki kreması bambaşkaydı. Şeker oranı beklediğimden düşük olsa da denemeniz gereken lezzetlerden biri. Yumuşak bir hamurun ortasını açarak krema ile dolduruyorlar. Bir yandan peynir tadı alıp bir yandan tatlı bir şey yiyorsunuz. Kahvaltıda ya da öğleden sonra atıştırmalığı için güzel bir tercih olabilir.
Çıtırlığı ve içindeki kremasıyla keşke her gün kahvaltıda bundanım olsa dedirtecek bir lezzete geldi sıra sfogliatella. Okunuşu ile ilgili hiç bir fikrim yok ama gördüğünüz yerde mutlaka deneyiniz, tadı muhteşemliğinde de ötesinde benim için.
Listemdeki son tatlı da İtalyanlar’ın meşhur gelatosu, yani dondurması. Yedikten sonra sizi kendinden geçirecek lezzete sahip olduğunun garantisini verebilirim. Bir tatlı sever olarak gönül rahatlığı ile İtalya tüm beklentilerimi karşıladı diyebilirim.


Sıra geldi atıştırmalıklarına ve akşam yemeklerine. Pizza zaten İtalyan mutfağının temel yemeklerinden biri ancak bölgesine göre tarzları değişiyor. Mesela Napoli pizzasının kabar kabar bir hamuru varken Roma pizzası daha az kabaran bir hamura sahip. Favorim Napoli tarzı olsa da Roma tarzını iyi yapan yerlerde de yemeyi çok severim. Geçerken dilim olarak alıp atıştıracağınız bir çok yer göreceksiniz. Roma sokaklarında elinizde pizza yiyerek ile dolaşmayı ya da güzel meydanlarından birinde oturarak keyifli bir akşam yemeğinize pizzayı dahil etmeyi atlamayın derim.


Makarna benim en sevdiğim yemeklerden biri olduğu için hassas noktam. En beğendiğim makarnacı için Floransa yazımı beklemeniz gerekecek ama Roma için de güzel tavsiyelerim var. Makarna çeşitleri de pizza gibi bölgeden bölgeye göre değişiyor. Mesela Roma’da mutlaka denemeniz gereken makarna çeşidi carbonara. Yumurtalı ve etli bir sosa sahip bu makarna genelde domuz eti ile hazırlanıyor. Eğer ve domuz eti yemiyorsanız sormanızda fayda var.

Görünüş itibariyle bizim içli köftemize benzettiğim suppli de listenizde olması gereken lezzetlerden biri. Benim damak zevkime çok hitap etmese de beğenen çok fazla kişi ile karşılaştığım için listeme eklemek istedim. İçine mozzarella ekleyerek kızarttıkları pirinç topları olarak özetleyebilirim. Farklı şeyler ekleyerek çeşitlendirebiliyorlar, içindekilere iyice göz atmanızda fayda var.

Sandviçlerin kralı panini de mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında. Özel yapım ekmeğinin arasına muhteşem tadda İtalyan lezzetlerini ekleyerek lezzetini arşa çıkardıkları bir atıştırmalık. Bazı yerlerde dev ekmekle yaptıkları için bir öğününüz bile olabilir. En güzel yanı da içine eklemek istediğiniz malzemeleri sizin seçebiliyor olmanız.

Ekmek sever bir millet olduğumuz için bu önerim damak tadınıza tam uyacak. Bruschetta, baget ekmeği üzerine görebileceğiniz her türlü et, peynir ve sosu içeren atıştırmalıklarından. Bir akşamınızı güzel bir şarap ve bruschetta ile değerlendirebilirsiniz mesela. Hem ekonomik hem de lezzetli olacaktır. (Venedik yazımda bununla ilgili bir öneri gelecek.)

Burrata, trüf, pesto ve parmesan içeren herhangi bir yemeği mutlaka ama mutlaka denemenizi öneririm.

İçeceklerden en meşhur olanı Aperol kokteyli (çok severim) olsa da farklı tadlar için Toskana şaraplarına gördüğünüz yerde bir şans vermenizde fayda var. Tatlı ekşi tadları sevenler İtalyan limonçellosunu mutlaka denemeden dönmemeli. Böyle verimli bir coğrafyada yetişen limonlarla yapılan likörün tadı da bir başka oluyor. Bir de bazı restoranların menüsünde ev yapımı şarapları göreceksiniz. Onlardan da hiç tahmin etmeyeceğiniz lezzette şaraplar karşınıza çıkabiliyor. Ayrıca İtalya genelinde mutlaka denemeniz gereken içeceklerden biri de yerel şarapları. Ummadığınız yerlerde eşsiz lezzette yerel şaraplar karşınıza çıkabiliyor.


2.Roma’da Deneyimlediğimiz Restoranlar

Denediğimiz tüm yiyecek noktalarının konumlarına aşağıdaki haritadan ulaşabilirsiniz. Bazı yerlerin Roma içinde birden fazla şubesi var, ben sadece deneyimlediğimizi ekledim. Rotanıza göre kontrol etmenizde fayda var.

2.1.Kahvaltı
2.1.1.La Casa Del Caffe Tazza d’Oro al Pantheon

İlk gün kahvaltımızı daha önce not aldığım ismi destan kıvamında uzun olan kahvecide yaptık. Ben latte içtiğim için kahveden ziyade süt tadı aldım ama Uğur espresso içerek kahvesinin tadını onayladı. Sfogliatella her zamanki gibi mükemmeldi (kötü yapan bir yer görmedim) ve maritozzo da başarılıydı. Panteon’un dibinde olan konumu ile bizden tam not aldı. Aşağıda görmüş olduğunuz fiyatlar oturarak değil, ayakta atıştırmalık olarak yaptığımız seçimin sonucunda gelen fiyatlardır. Fiyatlar Roma kahvaltı ortalamasına göre yüksekti.

2.1.2.Caffetteria Di Piazza Sant’eustachio

İkinci gün kahvaltı noktamız da yine merkezi bir konumdaydı. Kahvelerini o kadar çok beğendim ki son gün buraya yeniden gelerek eve getirmek için paket satın aldık. Hatta şu an bu yazıyı yazarken de Caffetteria Di Piazza Sant’eustachio’dan aldığımız kahveyi yudumluyorum.

İçeride bol bol hediyelik ürün de yapmışlar, alışveriş noktası olarak aklınızda olsun. Ancak kahvesini çok beğensem de hamur işlerini pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Bir tek sfogliatellasını beğendim ( fotoğrafta kağıtların altında kaldığı için görünmemiş), diğerlerini hiç denemeyin bile. İlk fotoğrafta gördüklerinizin hepsi 7,8 Euro tuttu.

2.1.3.Old Café Ruschena

Vatikan’a gideceğimiz gün olan üçüncü günümüzde otelimiz ve Vatikan arasında kalan bu kahvaltıcıyı tercih ettik. Amacımız hızlı bir kahvaltı yaparak bir an önce Vatikan’a yürümekti. Listemizde olan bir yer değildi, daha önce araştırmadığımız için de beklentimiz düşüktü. Ancak bizi şaşırtmayı başararak lezzetli bir kahvaltı yapmamızı sağladı. Lokal bir yer olduğu için ekstra sevdik. Gazetesini alarak buraya gelip kahvesini yudumlayan İtalyanlar’la birlikte kahvaltı yapmak ayrı bir keyifliydi. Lokal yerleri bir başka seviyorum. Espresso, cappuccino, cornetti ve maritozzo 6,5 Euro tuttu.

2.1.4.Pasticceria Regoli dal 1916

Tren istasyonuna yakın konumda olan bu tatlıcının hemen her denediğimiz ürününe bayıldım diyebilirim. Hatta daha sonra atıştırmak için paket bile yaptırdık. (Rötar yiyen uçağımızı beklerken çok iyi geldi.) Aslında burayı maritozzosu için kaydetmiştim ama ilk fotoğraftaki cornetti resmen aklımızı başımızdan aldı. Gözünüze hangisi güzel görünüyorsa onu deneyin derim, zaten hepsi birbirinden lezzetli.

2.2.Atıştırmalık
2.2.1.Pasta Eat Roma

Elde pizza olur da elde makarna olmaz mı sandınız? Pasta Eat gibi taze makarna pişiren bir çok yer ile karşılaşacaksınız Roma’da. Hepsinin tadı birbirinden güzel, bir de al dente pişirmeseler daha da güzel olacak. Al dente bir pişirme yöntemi, makarnayı biraz diri bırakmak için az sürede haşlıyorlar. Alışık olmadığımız için bize “biraz daha pişseymiş iyimiş” hissiyatı verse de İtalyanlar makarnanın böyle pişmesi gerektiğini düşünüyorlar. Deneyeceğiniz her makarnada bununla karşılaşabilirsiniz, aklınızda olsun. Velhasıl kelam burası da tam al dente kıvamında pişiren bir makarnacı. Önünde uzun bir kuyruk göreceksiniz. İçeride oturma yeri dar geldiği için paket alarak gözümüze güzel görünen bir yer parkta oturarak yedik. Tadında gelecek olursak, yediğim en güzel makarna olduğunu söyleyemeyeceğim. Ancak damak zevkine göre değişeceği için sizin de denemenizi öneririm.

2.2.2.Suppli

Adından da anlaşılacağı üzere supplisi ile meşhur bir yerde suppli denedik. Yukarıda belirttiğim gibi benim damak tadıma çok hitap etmedi. Siz yine de bana bakmayın, mutlaka deneyin. Yemek olayı damak zevki ile alakalı sonuçta. Bir de burada dilim pizza denedik, baya başarılıydı.

2.2.3.Two Sizes

Güzel bir tiramisu denemek istiyorsanız ilk durağınız Two Size olmalı. Beklentimin düşük olduğu yerlerden biriydi ama itiraf etmem lazım; tiramisu konusunda gerçekten çok başarılılar. Küçük boyu 2,5 Euro, büyük boyu 3.5 Euro.

2.2.4.Pompi

Pompi oldukça popüler tiramisuculardan biri. Bu kadar şeyi nasıl yiyeceğiz diye düşünmeyin, porsiyonları çok büyük olmadığı için rahat rahat yeniyor. Fiyatları aşağıya fotoğraf olarak ekliyorum, biz klasik olanından tercih ettik ama fıstıklıda da aklım kalmadı değil.

2.2.5.Pinsitaly Trevi

Roma’daki ikinci günümüzde Piccolo Buco önünde sıra beklerken daha fazla aç kalmaya dayanamayıp haritadan tesadüfen bulduğumuz bir pizzacı burası. Lezzet olarak fena değildi ama Roma’da çok daha güzellerini yediğimiz için olmazsa olmaz bir yer değil. Önünde sıra olmadığı için bizim gibi çok acıktığınızda değerlendirebileceğiniz bir yer olarak düşünebilirsiniz. Menüyü çekmeyi atlamışım ama en pahalı pizza 10 Euro’ydu.

2.2.6.Gelateria Frigidarium

Roma’da dondurma yemeyi atladığımızı üçüncü günümüzde farkettiğim için sadece iki yer deneyebildim. Roma’yı sona bırakarak yemek açısından mantıklı bir karar vermediğimizi şu an fark ediyorum. Buraya gelene kadar neredeyse her İtalyan lezzeti denediğimiz için bu tarz unutmalar yaşanabiliyor. Neyse konumuza gelecek olursak, burası merak ettiğim dondurmacılardan biriydi. Tadı ortalama düzeydeydi, Venedik’teki bir numaralı dondurmacımı geçemedi. Fiyatı külahın boyutuna göre değişiyor, benimki 2,5 Euroydu.

2.2.7.I Dolci di Nonna Vincenza

Cannoli konusunda oldukça meşhur olduğunu okuyarak listeme aldığım bir yere geldi sıra. Sanırım beklentim çok yüksek olduğu için tadı ortama geldi bana. İtalya’da genel olarak kötü bir şey yemeniz çok zor zaten. En kötü tadı ortama düzeyde olduğu için rahat rahat her şeyi deneyebilirsiniz. Kremalı 2,90, fıstıklı 3,20 Euroydu.

2.2.8.Mercato Centrale

Avrupa’nın bir çok yerinde gördüğümüz ve çok sevdiğimiz bir konsepte geldi sıra. Burası bir çok çeşit yemeği bir arada bulabileceğiniz bir çeşit yemek marketi aslında. Sırayla dizilmiş minik restoranlardan istediğiniz yiyecek ve içeceği alarak ortak masalara oturup yiyorsunuz. Özellikle grup olarak geziyorsanız böyle bir yer çok mantıklı. İsteyen istediğini seçip keyifle yiyebilir. Biz makarna, pizza ve birazdan bahsedeceğim trapizzinodan denedik burada. Taze makarna ve içindeki peste sosuna bayıldım. Hatta aynı peste sosundan havaalanında da görünce dayanamayıp eve getirmek için aldım.

2.2.9.Trapizzino

İtalyanlar’ın leziz pidesinin içine doldurdukları domates sosu, biber, patlıcan, tavuk parçaları, köfte, deniz mahsulleri vb. şeylerle tadını arşa çıkardıkları bir sokak lezzeti trapizzino. İtalya genelinde bir çok şehirde rastladık ancak denemesi Roma’ya kısmet oldu. Denediğimiz yer Mercato Centrale’nin içinde yer alıyor. İçeri girdikten sonra ilk sağa dönüp en sona doğru yürüdüğünüzde satış standını göreceksiniz. Biz patlıcanlı olanını tercih ettik, tanesi 5 Euro. Geçerken alıp elinizde yiyebileceğiniz boyutta bir sokak lezzeti olarak düşünebilirsiniz bu atıştırmalığı. Buranın bir kaç şubesi, rotanıza göre kontrol etmenizde fayda olacaktır.

2.2.10.Macuso Gelati İtaliani 1920

Sıra geldi son atıştırmalığımıza. Roma genelinde özellikle bir dondurmacı kaydetmedim çünkü okuduğum tüm sitelerde hepsinin hemen hemen aynı güzellikte olduğunu belirtmişti herkes. Ben de aynı kanıdayım, zaten kötü bir şey yeme ihtimaliniz oldukça düşük. Yolda geçerken dikkatimi çeken Macuso Gelati İtaliani 1920 de beni hayal kırıklığına uğratmadı. Yediğim en güzel dondurmaya sahip diyemem ama gayet başarılı bir tadı vardı. Fiyatlar külah boyutuna göre 3.50’den 5.30’a kadar çıkıyor.

2.3.Akşam Yemeği

2.3.1.Mimi E Coco

Yediğim her şeye bayıldığım bir restoran ile başlamak istedim akşam yemeğine. Buraya kesin kesin gidin derim. İçeceğinden başlangıcına, ana yemeğinden tatlısına kadar her birini tek tek övebilirim. Caprese salatasından başladık yemeğe. Çok basit bir salata gibi görünse de eğer kullanılan malzemeler güzel değilse hiç bir tad alamayacağınız bir salata. İçindeki her şey çok lezzetliydi, özellikle zeytinyağı muhteşemdi. Ana yemek olarak ravioli ve lazanya tercih ettik. Ravioli çok güzeldi ancak lazanya bir başka lezzetliydi. Hatta yediğim en güzel lazanya olduğunu söyleyebilirim. Biz genelde böyle leziz tabaklarda yarısını yedikten sonra tabakları değişmeyi ihmal etmiyoruz. Böylece her iki güzel yemekten de doyasıya yemiş oluyoruz.

Gelelim benim gözbebeğim olan tatlı kısmına. Eğer bisküvili tramisi seviyorsanız buna bayılacaksınız. Hem bisküvisi hem de içindeki kreması mükemmeldi. Uğur kekli tercih ettiği için tiramisuyu komple bana bıraktı, nasıl keyifle bitirdim anlatamam. Tabi bu kadar şey yiyince midem isyan etti gece boyunca. O kadar keyifle yedim ki hiç umrumda olmadı açıkçası. İkram olarak da bize limonçello ve şeker verdiler. Arada restoranların böyle tatlışlıklar yaptığını göreceksiniz. Ve bu restoranın en güzel yanlarından biri de biz gittiğimizde önünde çok az sıra olmasıydı. Uzun bir sıra olsa da beklenmeye değecek yerlerden biri bence.

2.3.2.Piccolo Buco

Roma’da bize Napoli tarzında pizza yediren ödüllü pizzacımıza geldi sıra. En sevdiğimiz pizzacıların listesine adını yazdıran Piccolo Buco’ya gittiğinizde siz de bana hak vereceksiniz. Tüm malzemelerini özel çiftliklerinden tedarik eden bu pizzacıyı öğlen saatlerinde de değerlendirebilirsiniz. Bunları yazarken aklıma puf puf hamurunun lezzeti geldi. Bir sonraki Roma’ya gidişimde ikinci defa denemek isteyeceğim yerlerden biri burası. Bir de burada gördüğüm bir çeşit İtalyan gazozu da çok sevdim. Çok şekerli bir tadı yoktu, alkolsüz güzel bir içecek alternatifi olabilir. Uğur da buranın yerel biralarından birini denedi. Tadının ortalama standartta olduğu yorumu geldi kendisinden.:)

Önünde günün her saatinde sıra gördüğümüz yerlerden biri burası. Gelen herkese en az 1 saat bekleneceği söyleniyor. Biz ilk olarak ikinci günümüzde burada sıraya girmiştik. Ancak açlığa dayanamayıp buranın yakınında bulunan Pinsitaly Trevi’de yedik. İkinci sıraya girişimizde son günümüzdü ve hava yağmurluydu, ortalama yarım saatte içeri girdik, ki bu da Roma ortalamasına göre iyi bir süreydi. O sırayı beklemeye değer bir pizza yiyeceksiniz, güvenin bana.

2.3.3. Tonnarello

Oldukça meşhur bir akşam yemeği restoranı Tonnarello. Akşam 19:30 gibi gidip önünden 1 saate yakın sıra bekledik. Daha geç saatte gelsek sıra azalır mı diye sorduğumuzda kapanışa kadar benzer sıranın devam ettiğini belirttiler. Cuma akşamı gitmemizin de etkisinin büyük olduğunu özellikle belirtmem lazım, belki hafta içi daha az sıra ile karşılaşabilirsiniz.

Lazanyası Mimi E Coco’dakinin bir tık altında kaldı lezzet olarak. Carbonara da ortalama düzeydeydi. Ev yapımı şaraplarını pek beğenemedik. Yemeğin en güzeli tiramisuydu ancak o da yine Mimi E Coco’dakini geçemedi. Lezzet olarak baktığımda o kadar sıra beklememize maalesef değmeyen bir yer oldu. Çalışanları inanılmaz kibar ve ilgililerdi. Dışarıdaki masalarına oturduk. Küçük ve birbirine yakın masalarıyla bize tam bir İtalyan restoranını atmosferini yaşattı diyebilirim.

2.3.4.Pizzeria da Bafffetto

En büyük hayal kırıklığını yaşadığım yerlerden birisi burasıydı. Okuduğum yorumlardan dolayı beklentim çok yüksekti. Maalesef 45 dakika beklediğimiz sıraya en değmeyen yer oldu. Roma usulü yapttıkları pizzalar dilim pizzacılardan daha lezzetsizdi diyebilirim. Ayrıca çalışanlar yoğunluktan bunalmış bir haldeydi, haliyle bu durum yaptıkları servisi de etkiliyor.


Tatlıyı ne kadar sevdiğimi artık anlamışsınız diye düşünüyorum. Burada yediğim tiramisu İtalya genelinin en tatsızıydı diyebilirim. Bir de Roma birası olan Peroni’yi burada denedik. Onun da tadı bizim klasik Efes tadındaydı.

Böylece Roma’da denediğimiz yemekler yerlerinin sonuna geldik. Denemeye vakit bulamadığımız yerleri de bir sonraki gelişimiz için bahane olarak düşünerek buraya bırakıyorum. Hepsi özenle seçtiğim yerlerdi, belki sizin benden önce deneme şansınız olur.
Kahvaltı için The Avocado Bar – Mechelen, Baylon Cafè, Elisa Gelateria, Roscioli Caffè Pasticceria, Forno Campo de ‘Fiori, Regoli Pasticceria, Coming Out, La Baguetteria Del Valle,
Kahve için Faro – Luminaries of Coffee, Antico Caffè Greco.
Atıştırmalık için Ai Marmi, Mordi Sandwichouse, Hostaria la Scalinata, Pastificio Guerra, Panino Divino, Hostaria da Enzo Roma, Maccheroni, All’antico Vinaio (Floransa’daki meşhur paninicisini Roma’da da deneyebilirsiniz).
Akşam yemeği için Trattoria Da Enzo al 29, Pizzeria Formula 1, Bonci Pizzarium, Roscioli Salumeria con Cucina Alfredo alla Scrofa Restaurant, Ristorante le Mani in Pasta, Saltimbocca Ristorante, La Carbonara,

Daha fazla lezzet noktası için takipte kalın.

Yorum Yapabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir